23 Mart 2013 Cumartesi

Heidi ve Peter




Uzun kış gecelerinin sonuna geldik ki bu da el işleriyle uğraşılacak daha az zaman anlamın geliyor. Bu kışı diğer kışlarla karşılaştırdığımda daha verimli geçirdiğimi düşünüyorum. Yine de daha az pc açmayı,daha çok kitap okumayı ve hobilerimle uğraşmayı isterdim. Umarım gelecek kışı "hamarat taze gelin" sıfatıyla geçirebilirim :)
Kanaviçeye iyiden iyiye sardıkça konuyla ilgili yerli-yabancı blogları daha çok takip ettiğim bir gerçek. Öyle güzel şeyler yapılıyor ki, onları yapmak için daha çok zamanım olsaydı diye düşünmeden edemiyorum. Ama sanırım en çok yoğun olduğun zamanlardan arttırarak yapılan işler kıymetli oluyor. Konumuza dönersek, kanaviçe işlemenin ilk ve en önemli basamağı şablon bulmak gerçekten bazen çok zor olabiliyormuş. Bloga adını veren Heidi li bir şablon bulmak için epeyce araştırma yaptıktan sonra, "şablonu kendim yapayım o zaman" sonucuna ulaştım mecburen. Gerçek insan fotoğrafları bile şablon olabildiğine göre bunu yapan bir program olmalı derken PM Stitch Creator 3.0 isimli programın deneme sürümünü buldum. İstediğiniz resmi yüklüyorsunuz ve program size şablonunu çıkarıyor. Tabi bu kadar basitçe değil, boyutları, renk sayısı vb özellikleri siz belirliyorsunuz. Benim gibi acemi biri için deneme yanılma yöntemine açık bir program. Ama ben çizgi film karakteri çalışacağım ve çok az renk geçişi olduğu için şanslıydım. Bir kaç değişiklikle istediğim şablona ulaştım. Ten rengi hariç renkler evde olduğu için hemen işlemeye başladım. Gerçekten işlerken çok keyif aldım. İşlediğim şeyleri nerede kullanacağıma hâla karar veremesem de hazır bekliyor olduklarını bilmek çok güzel. Heidi ve Peter'in o güzel sevgilerini hep hatırlayalım diye sık sık görebileceğimiz bir yerlerde olacağından eminim.


21 Mart 2013 Perşembe

BAHARA METHİYE


Bugünü kaçırmadan bir şeyler yazmalıyım. Baharın geldiğini hissettiğim ilk gün. Rize'de güneşli bir sabaha uyanmanın lütuf olduğu bilinciyle şükürler ederek çıktım evden. Yürürken kuş cıvıltılarını duydum uzun zaman sonra ilk defa. Güzel bir gün olacağı baştan belli olan bir güne başladım.
Artık uzun kış gecelerine bugün itibariyle veda ettik. Bugün ekinoks yani gece ve gündüz süreleri birbiriyle eşit, bundan sonra güneşin(çıkarsa tabi) tadını daha çok çıkarabileceğiz. Denizin rengini doya doya seyredebileceğiz. Kısaca bahar havaları yaşayacağız. Bir bahar daha yaşayacağız, sevdiğimle ise ayrı yaşayacağımız son bahar olacak inşallah. Onu tanıyalı 7 yıl 14 bahar geçmiş olacak evlendiğimizde.

   bahar havasına benzer bir şeyler var bugünlerde
   bunun üstüne bir de ceyhun şiirleri okuyunca
   insan bir garip oluyor...
   aşık mı olduk nedir...          

Ceyhun Yılmaz'ın yukarıdaki şiiri bir telefon mesajıydı 6 yıl önce, ve sanırım her şey aslında o mesajla başlamıştı. Sonra gelen her bahar yeni güzellikler getirdi bize. Her bahar geldiğinde mutlu olduk ve bu şiiri hatırla(t)dık. Sonra bahar şarkıları dinledik beraber. İlki Candanımdan Bahar... Biz çok sevdik bu şarkıyı, "Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum?" sorusunun ardından "tabi ki ben böyle olduğum için bahar, çünkü sana değdiğimden beri ellerim bütün kış dallarında tomurcuklar var." dedi Candan. Ve yüreğimizde bir yerlere dokundu.

İstiklal Caddesinin Milli Marşı olma niteliğini kazanmış başka bir şarkıysa Seitkaliyev'in o sımsıcak melodilere sahip olan güzelliği Waltz of Butterfly... Adındaki gibi içimde kelebeklerin vals yaptığını hissettiğim bu en güzel mevsime çok yakışıyor bence. Candan'ın Bahar ile benzerliği de aşikar. Hele bir yerinde arkadan gelen martı sesleri burnumun direğini sızlatıyor, İstanbul'a özlemimin hiç azalmayacağını anlıyorum.


Bu klasikleşen iki şarkının ardından daha önce dinlememe rağmen yeni fark ettiğim bir Sezen şarkısı var ki, şu an dinlediğimde en çok huzur veren şarkı diyebilirim. "Memleketime çoktan bahar gelmiştir." diyor ki gerçekten tomurcuklanan ağaçları 700 km uzaktan telefon tasvirlerinden dinliyorum.
 "Kirazlar olmadan tez vakitte...seninle baharı kutlamaya geliyorum."
Başımı omzuna yaslamaya,
hayata yeniden başlamaya,
 bağında bahçende pınarlarında,
 içimi yıkamaya geliyorum."
Bu şarkıdan daha iyi anlatılamazdı ruh halim. İki hafta sonra evlilik cüzdanını elime alacağımı düşündükçe, "kirazlar olmadan tez vakitte" resmen eş olacağımı düşündükçe yüreğim genişliyor.


Bu şarkıları yazanlar, besteleyenler hepinize teşekkürler. Daha iyi bir insan oluyorum bunları dinledikçe.
Ve tabi ki yeni bir baharı sağlıkla ve mutlulukla görmeyi nasip eden Rabbime binlerce kere şükürler olsun.