2 Haziran 2013 Pazar

Dedemin İnsanları Filminin Hissettirdikleri



Bu yazı bir film eleştirisi değil çünkü bir filmi eleştirebilecek teknik ve estetik bilgi donanımına sahip olduğumu düşünmüyorum. Fakat kalbime dokunan ne varsa biriktirmek unutmamak için yazıp paylaşıyorum. Dedemin İnsanları bir Çağan Irmak filmi. 2011 Kasım ayında vizyona girmiş. Ben daha önce Babam ve Oğlum'da yaptığım gibi evde ve yalnızken izlemeyi tercih etmiştim bundan 6 ay kadar önce ama daha 1 buçuk dk oldu ki devam edemeyeceğimi anlayıp bıraktım. "Seni çok özlüyorum! Neredesin dede?" demişti torun ve kalbimin derinlerinde ki kabuğu kaldırmıştı. Yokluğunda 10 yılı devirmişken dedemi ne kadar özlediğimi fark etmiştim ve her halimi bilen, en gizli yaralarıma merhem olan biriyle izlemek üzere rafa kaldırılmıştı. O gün geldi ve filmi yalnız izlemekten vazgeçerek ne kadar isabetli bir karar verdiğimi anladım.
       
Filmin bir yerine kadar bastırdığım göz yaşlarım en sonunda uzun bir ağlama nöbeti olarak patladı. Dedemi kaybettiğimde hissettiklerim, çocukluğum masumiyetine özlem, dedemin bu evliliğe giden bu en önemli sürecimde yanımda olamayışı, ona layık olamadığım düşüncesi... hepsi vardı bu gözyaşlarının içinde. Dedem başarısız bir baba ama mükemmel bir dedeydi, çoğu dede gibi. Belki de kendi çocuklarına gösteremediği ilgiyi sevgiyi bize gösterdi, geçmişin telafisini bizde yaptı. İki torununun da kahramanı oldu. Bugün iyi bir şeyler yapıyorsak haspelkader dedemin attığı temeller üzerinedir. Bize öğrettiği her şey için, en çok da kalbimizi her varlığa karşı sevgiyle doldurmayı öğrettiği için ona minnettarım. Allah'ın rahmeti üzerine olsun.